...NERDEN GELDI BU YAZMA İSTEĞİ...#3
Sizde de doğru değilmi?Nerden gelmişti bu bana yazarlık hikayem.Nerden duymuştum bu yazma isteğini?Evet,tahmin ettiğiniz gibi bu bölümde de bu maceramı anlatacağım...:)
Gene bir okuldayım...Apdullah Ve Ahmet'le beraber takılıyoz.Hocalara soru soruyoz.Hocalarla şakalaşıyoduk.Sonra tenefüs zilinin çalmasına yakın içeri doğru giriyoduk.Bir baktım ki bizim sınıfın kapısıma bir kağıt asılıyor.Hemen yanına gittim.Merak etmiştim.Okudum ve okurkende zaten başımın üstünde bir lamba parlamıştı. Yarışmayı okulumuz yapıyordu.Yarışma; Miladi ve Hicri takvimin farkları,ve bunların tanımını yazıp yarına kadar bir meslek hocasına teslim edilecekti.Ödülü ise Konya'nın meşr olan Sille ilçesinde börek genmeye gidilecekti.Baktım ki bizim sınıftan merak saran yok.Zaten bende okulda ismimin duyulmasını istiyordum.Hani Edebiyat Yazarı kücük kardeşimiz varmış kim o dediklerinde? Herkesin beni tarif etmesini istiyordum.Bu durum birazda kibirliliğe giriyordu herhalde.Neyse eve geldim.Soruları açtım ve internet yarďımıyla yarım saatte yaptım.İyicede süsledim.Bi farkım olsun diye..:)Daha sonra derslerimede çalısıp başımı yastiğa koymuştum.Koyduğumda kalbimin sanki bir fışkıran çeşme gibi attıgını hissettim.
Yarın olmuştu.Okula her zaman ki gibi yuruyerek gelmiştim.Ilk dersi bitirdikten sonra kağıdımı teslim etmek üzere hocayı aramıstım.Hocayı daha önce hiç görmemistim.Hemen yardım alarak hocayı buldum.Tam hocaya verirken yanımda sınıf arkadaşım Hüseyinde vardı.Onunda elinde kağıt vardı.Daha sonra hoca bize kağıtla ilgili bazı sorular sordu.Hüseyinle bana.Hoca iyi çalıstıgımızı ve Silleye gitme hakkını kazandıgını söyledi.Hüseyinle deliriyorduk.Aslında Hüseyinle eski arkadaştık beraber camide ezan okuyup,gamet getirirdik.Daha sonra sınıfta kazandığımız duydu.Daha sonra onlarda keşke bizde katılsaydık diyorlardı.İçimden 'ee koçum kolay degil,yapsaydın sende kazanırdın' demim.Hoca haftaya perşembe gideceğimiz söyledi.Heyecanlandım.Günler geçmek bilmiyordu benim ıçin.Ama olsun o gün gelip çatmıstı.Hoca hepimizin bahçeye toplanmamızı söyledi.Hüseyinle gittiğimizde orada kızlarda vardı.Ben İmam Hatipli olunca tüm sınıf erkekti.Okulun yarısıda aynı şekilde kızdı.Daha sonra servise doluştuk.Kızlar 7-8,erkekler ise 9-10 kiş idi.Daha sonra yola koyulduk.15 dakika sonra hedefe ulaştık.Sille dağlık alanda kahvehanelerin bulunduģu çokta büyük olmayan bir ilçeydi.Orada ilk olarak gezeceğimiz yer eski bir kilise idi.Orası artık müzeydi.Bize sorulan sorularla tarihi eserler aynı gibiydi.Çünki güneşi , günleri ölçen ayetler vardı.Orda bide anlatıcı müze görevlisi vardı.Zaten kücük bir yerdi.Şimdiki gideceğimiz yer daha büyüktü.Ve orasıda bir kilise müzesiydi.Ben ilk defa gördügüm için çok garibime gitmişti.Orayıda hayretlikle gezdikten sonra artık acıkmıştımda zaten,hica yemek yiyeceğimiz yere götürdü.Hoca Hüseyinle beni ayrı bir teşekkür etti.Çünki sadece 2 kişi 9.sınıf vardi.O da Hüseyinle Ben'dim.Yemeğide bi güzel afiyetle yedikten sonra hoca hesabı ödedi.Ondan sonra tekrar okul yoluna koyulmuşuk.Okula geldiğimde 1 günlük çıkan mahkumun hapisanesine geri ďöndügü gibi hissettim.Ama gireceğimiz ders çok sevdigim Matematikti.Hoca'da güzel olunca tatına varamıyordum.Sonra o günde bitmişti ve artık evime dönüyordum.Kapının önüne geldim ve anahtarı evde unuttuğumu anladım.Zile basardam kücük kardeşim bu saatlerde uyuduğu için annem bana kızacaktı.Ama mecburdum bastım.Eve girdigim anda annem bana kızmaya başladı.Tahmin ettiğim gibi.Ondan sonra derslerimi yaptım.Babam eve geldi.Yemegimi yedim.Ve en son olarak da kendimi gene her gün ki gibi yataga attım.Ve bugün ne yaptıgimi ve kendime ne kazandırdıgımı sordum.Ardından bunları düsünürken gözlerim yavaş yavaş kapanarak uyumuştum.
((YORUMLARINIZ BİR ZÜMRÜT
SİZ İSE BİR PIRLANTASINIZ...))
Yorumlar
Yorum Gönder